Dolgu Uygulamasının Gerçekleştirilme Süreci

Dolgu işlemleri genellikle yüz bölgesindeki ince çizgileri ve kırışıklıkları gidermek için tercih edilen bir yöntemdir. Bu prosedür deri altına özel maddelerin enjekte edilmesi ile yapılır. İlk olarak tedavi edilecek bölge belirlenir. Daha sonra işlem sırasında ağrı ve rahatsızlık hissinin önlenmesi için lokal anestezi uygulanır. İşlem kullanılan dolgu tipine ve işlem yapılan bölgenin genişliğine bağlı olarak değişkenlik gösterir. Genel olarak;

• Yüzdeki derin kırışıklıklar,
• Dudakların dolgunlaştırılması,
• Elmacık kemiklerinin belirginleştirilmesi,

gibi farklı bölgelerde uygulanabilir. Dolgu işlemi uzman bir dermatolog veya plastik cerrah tarafından yapılmalıdır. İşlem süresi genellikle yarım saat kadar sürer ve sonrasında hasta normal yaşantısına hemen dönebilir. Dolgunun etkisi kullanılan malzemeye göre dört ay ile bir yıl arasında değişebilir.

Dolgu ve Botoks Arasındaki Temel Farklar

Dolgu ve botoks yüz estetiği alanında sıklıkla kullanılan iki farklı yöntemdir. Her ikisi de yüzdeki yaşlanma belirtilerini azaltmaya yönelik olsa da uygulama şekilleri ve etki mekanizmaları açısından farklılıklar gösterir. Dolgu maddeleri derin çizgileri ve kırışıklıkları gidermek için doğrudan problemli bölgelere enjekte edilir. Bu cilt altı boşluklarını doldurarak daha genç ve pürüzsüz bir görünüm sağlar. Öte yandan botoks mimik kaslarını geçici olarak felç ederek kırışıklıkların oluşumunu engeller. Bu işlem yüz ifadesinin daha düzgün hale gelmesine yardımcı olur.

Dolgu:

• Derin çizgiler ve kırışıklıklar için kullanılır.
• Cilt altına enjekte edilerek hacim kazandırır.

Botoks:

• Yüz mimiklerine bağlı kırışıklıklar için tercih edilir.
• Mimik kaslarını geçici olarak bloke eder.

Dolgu Tedavisinin Sağladığı Faydalar

Dolgu tedavisi kozmetik iyileştirmeler konusunda hızlı sonuçlar sunar. Kısa süreli bir uygulama sonrasında yüz hatlarında belirgin bir iyileşme gözlemlenir. Özellikle kırışıklık ve çizgilerin azalmasına yönelik hemen etkisini gösterir. Ayrıca dolgunlaştırma işlemi sayesinde dudaklar ve yanaklar daha hacimli bir görünüme kavuşur.

• Ciltteki hacim kaybını geri kazandırır.
• Yüz simetrisini artırarak daha estetik bir görünüm sağlar.
• Gençleşme ve tazelenme hissi yaratır.

Dolgu tedavisiyle elde edilen sonuçlar genellikle geçici olmakla birlikte doğru uygulamalarla bu etkileri uzun süre korumak mümkündür. Bu tedavi cilt altına yerleştirilen dolgu maddelerinin doğal bir görünüm vermesiyle de ön plana çıkar.

Dolgu Tedavisinin Kalıcılığı

Dolgu tedavisi geçici bir çözüm olarak değerlendirilmelidir. Uygulamanın süresi kullanılan maddeye ve işlem gören bölgenin özelliklerine göre değişiklik gösterir. Genellikle dolgu maddelerinin etkisi altı aydan on iki aya kadar sürebilir. Ancak bazı durumlarda bu süre biraz daha uzayabilir. Sürenin uzaması ya da kısalması aşağıdaki faktörlere bağlıdır:

• Kullanılan dolgu maddesinin tipi,
• İşlem yapılan vücut bölgesi,
• Hastanın cilt yapısı,
• Hastanın yaşam tarzı.

Ayrıca tedavinin kalıcılığını etkileyen bir diğer önemli faktör işlemi yapan uzmanın deneyimidir. Deneyimli bir uzman doğru uygulamayı yaparak dolgunun etkisini maksimize edebilir. Tedavi sonrasında hastalar ciltlerindeki değişiklikleri korumak için düzenli olarak tekrar tedavi olmayı tercih edebilirler.

Dudak Dolgusu Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Dudak dolgusu dudağın daha dolgun ve hacimli görünmesini sağlayan estetik bir uygulamadır. Kişinin dudak yapısı ve yaşını göz önünde bulundurarak uygulanır. Ayrıca dudak ile burun arasındaki mesafe de değerlendirilir ki bu dolgunun doğru oranda ve yerde uygulanmasına olanak tanır. Kişinin estetik beklentileri ve zevkleri de bu süreçte önemli bir rol oynar. Dudak dolgusu için genellikle hyaluronik asit dolguları tercih edilir. Bu maddenin tercih edilmesinin nedeni cilde uyum sağlaması ve doğal bir görünüm sunmasıdır.

• Uygulama süreci yaklaşık beş dakika sürer.
• Uygulama öncesinde lokal anestezik krem sürülür.
• İşlem sonrası buz ve masaj ile dolgu maddesinin uygun şekilde dağılması sağlanır.

Hyaluronik Asit Temelli Dolguların Özellikleri

Hyaluronik asit estetik uygulamalarda sıkça tercih edilen bir dolgu maddesidir. Bu madde cildin altına enjekte edildiğinde kırışıklıkların görünümünü azaltır ve daha genç bir cilt sağlar. İşlemin sonuçları genellikle birkaç aydan bir yıla kadar sürer. Aşağıdaki maddeler hyaluronik asit dolgularının bazı özelliklerini ve etkilerini açıklamaktadır:

• Yan Etkiler: Enjeksiyon sonrası nadiren yan etkiler görülse de kızarıklık şişme ve morarma oluşabilir.
• Cilt Altı Tepkileri: Bazen cilt altında küçük şişlikler oluşabilir.
• Kalıcılık: Dolgu maddesinin kalıcılığı kişiden kişiye değişiklik gösterir.
• Kolajen Üretimi: Araştırmalar tekrarlanan enjeksiyonların vücudun kendi kolajen üretimini artırabileceğini göstermektedir. Bu uzun vadede cilt sağlığını iyileştirir ve daha az dolgu ihtiyacı doğurabilir.

Sentetik Dolgu Maddeleri ve Özellikleri

Sentetik dolgu maddeleri ciltteki daha küçük kırışıklıkları gidermek amacıyla tasarlanmıştır. Bu maddeler laboratuvar ortamında üretilir ve doğal cilt bileşenleri arasında bulunmaz. Kırışıklık tedavisinde kullanıldığında cilt altına enjekte edilirler. Bu maddelerin vücut tarafından parçalanma süresi uzun olduğu için etkileri diğer dolgu türlerine göre daha kalıcıdır. Ancak bu uzun süreli kalıcılık bazı yan etkilere de yol açabilir:

• Enjeksiyon bölgesinde kızarıklık
• Şişme
• Morarma

Bu yan etkiler genellikle geçicidir ve tedavi edilebilir. Fakat nadir durumlarda tedavi edilmesi daha zor olan nodüller veya yumrular oluşabilir. Bu durumlar genellikle cerrahi müdahale gerektirebilir. Sentetik dolguların yan etki riski doğru uygulanmadığında daha da artar. Bu nedenle bu tür dolguların uygulanması sırasında uzman bir doktorun gözetimi şarttır. Yanlış uygulama sonucu ciltte deformasyonlar meydana gelebilir.

Kolajen Dolgu Uygulamalarının Evrimi

Kolajen dolgular estetik tıp alanında ilk kullanılan dolgu türlerinden biridir. Başlangıçta bu dolgular çoğunlukla ineklerden elde edilen kolajen kullanılarak üretilmiştir. İlk dönemlerde kolajen dolgular doğal bir görünüm sunmasına rağmen kalıcılık süreleri oldukça kısaydı. Genellikle bir ay içinde bu dolgular vücut tarafından parçalanmaya başlardı. Hayvansal kaynaklı olmaları nedeniyle alerjik reaksiyonlar görülme olasılığı yüksekti ve kullanımdan önce alerji testi zorunluluğu getirilmişti.

Zamanla kolajeni işleme teknikleri geliştirilerek alerji riski azaltıldı. Ayrıca sentetik kolajen formülleri geliştirilerek kolajen dolgular daha geniş bir kullanıcı kitlesi için güvenli hale getirildi. Bu yeni dolgular:

• Daha az alerji riski taşır,
• Uzun ömürlü olmasa da doğal sonuçlar sunar,
• Morarma ve kızarıklık gibi yan etkileri içerir ancak bunlar genellikle hafiftir.

Bu gelişmeler kolajen dolguların daha güvenilir ve pratik bir seçenek olmasını sağlamıştır.

Vücuttan Alınan Doğal Estetik Çözümler

Otolog dolgular estetik düzeltmeler için kullanılan kişinin kendi dokularından elde edilen dolgu maddeleridir. Bu dolgular üç ana kategori altında toplanır:

• Yağ Dolguları: En yaygın olarak kullanılan yağ çeşitli vücut bölgelerinden alınır ve işlenir. Bu işleme sonrası yağlar yüzdeki istenmeyen çizgileri gidermek üzere tekrar enjekte edilir.
• Fibroblast Enjeksiyonları: Fibroblast kök hücreleri genellikle kulak arkasından alınan dokulardan üretilir. Bu hücreler cilt gençleştirme amacıyla kullanılır.
• Trombosit Zengin Plazma (PRP): Kan kolunuzdan alınır ve özel işlemlerden geçirilir. Daha sonra elde edilen plazma cilde enjekte edilerek kırışıklıkları azaltır ve cildi yeniler.

Her bir dolgu tipi kendi içinde benzersiz avantajlar sunar ve doğal bir görünüm sağlar. Sonuçların süresi kullanılan dolgu türüne göre değişiklik gösterir. Ancak genellikle 12 ila 18 ay arasında bir etkinlik süresine sahiptirler.